İplikten Çözülenler: Tekstilde Küresel Anlatılar

Tekstil malzemelerini yapıtlarında sanatsal ifade aracı olarak kullanan ve tekstil aracılığıyla küresel anlatıların peşine düşen 25 çağdaş sanatçının işlerini keşfetmeye hazır mısınız? 22 Şubat – 7 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Modern ‘de inceleyebilirsiniz.

İstanbul Modern’de bu aralar çok ilginç bir sergi var. Sergide Türkiye’den oldukça tekstil işleri de mevcut. Tekstil sanatını , güncel sanatla bir araya getirme amacı taşıyan ve bunun heyecanının yaşanmasına oldukça önem verilen bir sergi. 25 uluslararası sanatçıyı ve eserlerini bir araya getirdiği bu sergide elbette ki dikkatimizi çeken serginin Türkiye ayağıdır. Tabi ki de en belirleyici isimlerden 45 yıl önce aramızdan ayrılan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun son yıllarda özenle çalıştığı yazmalardan nadide örnekler bu sergi de görücüye çıktı. Yakın zamanda kaybettiğimiz Burhan Doğançay da tıpkı Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi resim sanatımızın belirleyici isimlerinden biri ve çok yönlü ilgilerini büyük bir rahatlıkla farklı alanlar arasında paylaştırmaktan hiç çekinmeyen öncü bir sanatçı olarak sergide yer buluyor.

Gezgin bir sanatçı olan Doğançay’ın Paris yıllarında tanıdığı Jean-François Picaud’un sayesinde 14. YY.’dan bu yana köklenmiş zengin halıcılık geleneği olan Aubusson tarzını öğrendiği ve 1984 senesinde dokuduğu ilk halıları gören Picaud’un ‘Halı sanatı, 21. YY’daki ustasını Doğançay’da buldu.’ dediği bilinir. Türkiye’den katılım gösteren diğer isimlerin arasında Servet Koçyiğit, İrfan Önürmen, Belkıs Balpınar, Gözde İlkin gibi önemli sanatçılardan da bahsetmek gerekiyor. Sergideki diğer özel alan ise Bauhaus’a ayrıldı. Almanya’da 1919 yılında Walter Gropius tarafından kurulan, sanat ve tasarım eğitimi anlayışına tüm dünyada yön veren bir okul olan Bauhaus’un özellikle dokuma atölyelerine adanan büyük bir yerleştirme sergide yer alıyor.

Dresden’de başlayan, oradan Kuveyt’e ve şimdi de İstanbul’a uzanan “İplikten Çözülenler” sergisi, iplik katmanlarının, atkı ve çözgülerin sistematik, birbirinin içinden geçerek oluşturduğu dokuma yüzeyinin ötesinde, dokumanın çok yönlü sanatsal ifade aracı olarak farklı olanaklarını bir araya getiriyor. Toplumsal, kültürel, tarihsel anlatılar birbiri ardına dokuma ipliklerinden çözülüp bizlerin önüne yeni bağlar oluşturmamız için sıralanıyor.

Bu sergi, yoğun bir emeğin ve büyük bir hazırlığın neticesinde ortaya çıkmış bir sergi… Kendine özgü bir dokuma geleneği ve tarihi olan Türkiye’nin, modern tekstil olgusuyla karşılaşmasının kendine özgü sonuçlarını değerlendiren İstanbul Modern’in sergideki katkısı oldukça önemli ve büyüktür. Dolayısıyla sergide ulusal bir birliktelikte oluyor. Tekstil gibi uzun yıllardır modern sanatla olan rabıtasını unutulagelmiş önemli bir zanaatın yeniden sahneye çıkışını izlemek için bu sergi oldukça iyi bir fırsat.